Birtakım partizan yaklaşımları bir tarafa bırakarak. 400ü bulursa doğrudan doğruya değişikliği yapar, 360la referanduma gider. Her partinin siyasi atmosferinden uzak insanlar için hangi konuların önem arz ettiği, anayasal reforma ihtiyaçlar tartışıyor. Olağanüstü bir yük var. Yargıçlar oturup yasa yapamayacaklarına göre. Sonuçta bir aritmetik var. AYM temel meseleleri, insan hakları ihlalleri bir şekilde gidermek, karar vermekle ilgili adım olmak yerine diyelim ki iki arsa komşusunun ihtilafları da hak ihlallerinin ele alındığı sürece geldi. Burada kesinleşmiş mahkeme kararının sadece Mecliste okutulması, daha doğrusu Meclisin bilgilendirilmesi zaruri bir adımdır. YENİ ANAYASAYI MECLİS YAPARBunların üzerinde tartışmak, konuşmak. Yarın seyahate çıkıyorum diyerek kendiliğinden oluşturulan süreç var. İstinaflarla ilgili beklentilerin karşılanmamış olması var. Gerçekten son derece haksız, mesnetsiz bir suçlamadır. Çok büyük kısmının evet yeni bir anayasaya ihtiyacımız var dediğini biliyoruz. Bazıların söylediği gibi yeni bir anayasa yapamaz görüşü kabul edilemez. Bir fezlekenin gelmesiyle milletvekilliğinin düşürülmesi. YARGI YÜKÜ ORTAYA ÇIKIYORSA BUNU DEĞERLENDİRMEK SİYASETİN MESELESİDİRAnayasa Mahkemesinin bireysel başvuru meselesi son yıllarda kabul edilmiş bir şeydir. Ondan sonra yöntem bulunur. Geçmiş dönemlerde de bu şekilde doğrudan mahkemenin, Yargıtayın kararıyla düşürüldüğü vakalar var. Ben mahkemede hakkımı alamadım diyor ve başvuruyor AYMye. 64 madde üzerinde partilerin uzlaştığı anayasa teklifi var. Bu anlamda uzlaşı zemini aramaya başlayınca, partilerin kabul edilemeyecek tekliflerini onlar da görecektir. Zaten teamülde Meclisin normal işleyişinde başkanlık etmesi sözkonusu değildir. ÖNYARGISIZ MASAYA OTURULMALIÖnce herkesin önyargısız şekilde masaya gelmesi lazımdır. Hiç kimsenin yüzde 100 söylediği kural olarak ortaya çıkmaz ki. Aldığım ilk izlenimler TBMM çatısı altında siyasi partilerin bu konuyu seçimden sonra sıcak bakacağı yönünde görüşe sahibim. TBMMnin açılışında, bütçe görüşmelerinde ilk ve son gün başkanlık eder. Kararın Mecliste okutulmasıyla TBMMnin seyahati arasında bağlantı yoktur. Zaten nöbetçi Meclis Başkanvekili arkadaşımız kimse onu okutacaktır. Ciddi bir müktesabatımız var. Hiçbir partinin anayasası olmaz, milletin anayasası olur. Birisi yeni bir iç tüzüğe ihtiyacımız var. Belki komisyon üzerinden bu çalışmaları sürdürmek doğru yöntemdir. SÜREÇ TEAMÜLLERE TAMAMEN UYGUN YÜRÜTÜLDÜKurtulmuşun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:Teamüllere tamamıyla uygun bir uygulama yapılmıştır. Bunlardan birisi de Meclis Başkanının hangi oturumlara başkanlık edeceğiz. Ama isterse her oturuma başkanlık edebilir. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasaya aykırı kararın Mecliste okutulmasını savundu. Anayasa meselesinin konuşulacağı yer Türkiyenin tamamıdır. Sonunda da bu kararın, bilgilendirme amacıyla okundu dedi. 12 Eylül Anayasası erkler arasındaki tanımları zaman zaman muğlak hale getirerek, bazı potansiyel tartışma alanları bünyesinde barındıran anayasa. Aylar öncesinde hazırlanarak, tarih aralıkları belirlenerek titiz çalışma sonrası bu seyahatler belirleniyor. Zaten demokrasi böyle bir şey. Bu işin doğru zemini TBMMdir. Burada iyi niyetli gayret ortaya konursa ortak bir nokta ortaya konabilir. Oturumda olduğu bir gün tek tek milletvekili arkadaşlarımızı çağırsak. Burada Meclisin teamüllerine uygun şekilde süreç işletilmiştir. Şu anda Meclis kapalı. KARARIN MECLİSTE OKUTULMASIYLA TBMMNİN SEYAHATİ ARASINDA BAĞLANTI YOKTURTBMM Başkanlığı olarak yaptığımız bir sürü yurt dışı seyahat var. 23 Nisan oturumlarına başkanlık eder, özel oturumlar olursa başkanlık eder. TÜRKİYEDE ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE HAYATİ İHTİYAÇ VARDIRAnayasa Mahkemesi nasıl kara verecek? Süreç nasıl işleyecek? Yapılan başvuruları hangi zaman aralığında gündeme alacak? Bunları göreceğiz. Anayasa bunu yasalara izafe ediyor. Biz bireysel yargılama meselesine yeni çerçeve getirelim demek, kategorik olarak şu tarafta olmak değildir. 31 Mart akşamına kadar bu anlamda çok sistematik değişiklikleri gündeme getirmek mümkün olmaz. Bunu çözebilmek için yüzlerce AYMnin yargıç alması lazım. İyi niyetle bir araya gelerek, önyargılar olmaksızın, anayasa tartışmanın doğru yöntemlerle tartışılmasıdır. Hiçbir parti tek başına 360 almadığına göre bu bile bir uzlaşıyı gerektiriyor. Ben hep şunu söyledim; genellikle tekil olayların üzerinde yoğunlaşarak, o günkü aktüel tarafları üzerinden siyasi tartışma haline getirmeyi maalesef başarıyoruz. Hem sürecin tamamlanması hem de ola ki, yeni bir hak ihlali kararı verilirse yerel mahkemenin uyma ihtimali dolayısıyla bir süre beklettik. 360-400 aritmetiği var. Bana anayasanın çizdiği tarafsızlıkla söyleyebilirim. Özellikle seçilmişlerin hakkını hukukunu koruyan yeni bir anlayış içerisinde ele alınması gerekir. Hukuki bir ihtilafın TBMMnin taraf olmaması için tavır izlendi. Yıllar içinde oluşmuş. Konuşulur, hak ihlallerinin sınırlandırılması ya da yeni perspektife kavuşturulması tartışma meselesidir. Bunu bütünleşik yargı sistemi ile ele alınması lazımdır. Rakamı yanlış biliyor olabilirim, 165 bin bireysel başvuru dosyası var. Ortaya konulan hiçbir kural sonuna kadar devam etmeyebilir. Bu mesele bir anlamda siyasetin çözeceği alandır. Bunu çözecek olan yer siyasettir. Demokrasinin güzelliği burada. İki yargı kurumu açısından içtihat, görüş farklılıkları ortaya çıktı. Hakikaten az görülür bir mesele ortaya çıktı. Türkiyede anayasa değişikliğine hayati ihtiyaç vardır. Gönlümüz arzu eder ki 600le çıksın. Niye hak ihlali için insanlar oraya müracaat ediyor. Herkesin anayasa teklifi olabilir; ama kimsenin anayasa dayatması sözkonusu olamaz. Can Atalayın kimliğini bir tarafa bırakarak konuşmak gerekirse. ANAYASA MESELESİNİN KONUŞULACAĞI YER TÜRKİYENİN TAMAMIDIRDevlete karşı yapılan suçların davranışların ne olduğu, silah atmak, örgüt kurmak, örgüte yardım ve yataklık etmek, bunların tasrih edilmesi gerekir. Burada Yargıtay da kendi yetkilerini kullanırken ilgili anayasada yetkilerini kullanarak süreci oluşturuyor. Uzlaşamayız derseniz uzlaşma kapısını açamayız. Türkiyede kronikleşmiş olan birtakım meselelerde adım atmamızın zaruri olduğuna inanıyorum. Habertürkte canlı yayına katılan Kurtulmuş, Can Atalayın vekilliğin düşürülmesi teamüllere tamamen uygun. Hukuk camiamız, sivil toplumuz, herkese uygun mekanizmalar kurularak görüşlerini almaktır. Bugün uygulamada karşımıza yargı yükü ortaya çıkıyorsa bunu değerlendirmek siyasetin meselesidir. Hakikaten uzun saatler süren, kavgaya gürültüye zemin hazırlayan bir zemin içerisinde. Sonunda Anayasanın amir hükmü gereğince kesinleşmiş yargı hükmünün Mecliste okunmasının zarureti var. Yüzlerce toplantı yapılmış. Hukuki bir ihtilafın TBMM'nin taraf olmaması için tavır izlendi. Her açıdan normal, teamüllere, usule uygun bir çalışma yürütülmüştür. Bugün belki 94 maddede uzlaşılabilecek. Bu çok zor tabi. TBMM bu anlamda hele hele Türkiye bölücü örgütlerle mücadele ederken, çevresi terör ağlarıyla kuşatılan bir ülke olarak, 15 Temmuzda doğrudan hedef haline gelmiş devlet olarak tabii ki kendisini korur. Samimi olarak yaklaşılırsa bu konudaki tartışma alanlarının ortadan kaldırılacağını düşünüyorum. Bu olay olmasaydı bile gündeme getirmek herhalde TBMMnin anayasayı yeniden yapacak güce sahip olmak temel vazifelerinden. Kurtulmuş, Can Atalay'ın vekilliğin düşürülmesi teamüllere tamamen uygun. maddesindeki devlete karşı davranışlar konusunun sarih ve açık bir hale getirilmesidir. Teamül, yazılı olmayan kurallardır. ",TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasa'ya aykırı kararın Meclis'te okutulmasını savundu. Siyaset de bütünleşik bakış açısıyla bunlar üzerinde çalışmalıdır. ",. Türkiye uluslararası alanda çok ciddi şekilde demokratik açılım açısından eli rahatlamıştır. Milletvekilliği düşürülmesi başka bir süreç, milletvekilinin düşmesi başka süreç. Bunların hepsi konuşuldu. Burada görüş farklılıkları var. Meclis Başkanı olarak şuna dikkat ettim, iki yargı kurumunda ihtilafta TBMMnin taraf olmaması için böyle bir yol izlendi. Sonunda da bu kararın, bilgilendirme amacıyla okundu dedi. Örneğin Anayasanın 14. Can Atalayın bu kararıyla ilgili süreçte öncelikle, birinci aşamada biz Meclis Başkanlığı olarak beklettik. 360ı bulmak bile bugünkü parlamentoda bir uzlaşıyı gerektiriyor. Ne zaman TBMMnin Bahreyn ziyareti aylar öncesi bellidir.
Hakikaten az görülür bir mesele ortaya çıktı. Her açıdan normal, teamüllere, usule uygun bir çalışma yürütülmüştür. ANAYASA MESELESİNİN KONUŞULACAĞI YER TÜRKİYENİN TAMAMIDIRDevlete karşı yapılan suçların davranışların ne olduğu, silah atmak, örgüt kurmak, örgüte yardım ve yataklık etmek, bunların tasrih edilmesi gerekir. Can Atalayın kimliğini bir tarafa bırakarak konuşmak gerekirse. Bu mesele bir anlamda siyasetin çözeceği alandır. Hiç kimsenin yüzde 100 söylediği kural olarak ortaya çıkmaz ki. maddesindeki devlete karşı davranışlar konusunun sarih ve açık bir hale getirilmesidir. Uzlaşamayız derseniz uzlaşma kapısını açamayız. TÜRKİYEDE ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE HAYATİ İHTİYAÇ VARDIRAnayasa Mahkemesi nasıl kara verecek? Süreç nasıl işleyecek? Yapılan başvuruları hangi zaman aralığında gündeme alacak? Bunları göreceğiz. Bunlardan birisi de Meclis Başkanının hangi oturumlara başkanlık edeceğiz. Hukuki bir ihtilafın TBMM'nin taraf olmaması için tavır izlendi. Burada Meclisin teamüllerine uygun şekilde süreç işletilmiştir. Herkesin anayasa teklifi olabilir; ama kimsenin anayasa dayatması sözkonusu olamaz. Konuşulur, hak ihlallerinin sınırlandırılması ya da yeni perspektife kavuşturulması tartışma meselesidir. Bu anlamda uzlaşı zemini aramaya başlayınca, partilerin kabul edilemeyecek tekliflerini onlar da görecektir. Ne zaman TBMMnin Bahreyn ziyareti aylar öncesi bellidir. Zaten teamülde Meclisin normal işleyişinde başkanlık etmesi sözkonusu değildir. Ama isterse her oturuma başkanlık edebilir. Hukuk camiamız, sivil toplumuz, herkese uygun mekanizmalar kurularak görüşlerini almaktır. KARARIN MECLİSTE OKUTULMASIYLA TBMMNİN SEYAHATİ ARASINDA BAĞLANTI YOKTURTBMM Başkanlığı olarak yaptığımız bir sürü yurt dışı seyahat var. Hiçbir partinin anayasası olmaz, milletin anayasası olur. Demokrasinin güzelliği burada. Burada görüş farklılıkları var. Anayasa bunu yasalara izafe ediyor. Ciddi bir müktesabatımız var. Şu anda Meclis kapalı. Samimi olarak yaklaşılırsa bu konudaki tartışma alanlarının ortadan kaldırılacağını düşünüyorum. Ortaya konulan hiçbir kural sonuna kadar devam etmeyebilir. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasaya aykırı kararın Mecliste okutulmasını savundu. AYM temel meseleleri, insan hakları ihlalleri bir şekilde gidermek, karar vermekle ilgili adım olmak yerine diyelim ki iki arsa komşusunun ihtilafları da hak ihlallerinin ele alındığı sürece geldi. YENİ ANAYASAYI MECLİS YAPARBunların üzerinde tartışmak, konuşmak. Bana anayasanın çizdiği tarafsızlıkla söyleyebilirim. 31 Mart akşamına kadar bu anlamda çok sistematik değişiklikleri gündeme getirmek mümkün olmaz. Hukuki bir ihtilafın TBMMnin taraf olmaması için tavır izlendi. Bunların hepsi konuşuldu. ",. Biz bireysel yargılama meselesine yeni çerçeve getirelim demek, kategorik olarak şu tarafta olmak değildir. Bu olay olmasaydı bile gündeme getirmek herhalde TBMMnin anayasayı yeniden yapacak güce sahip olmak temel vazifelerinden. 360-400 aritmetiği var. Aylar öncesinde hazırlanarak, tarih aralıkları belirlenerek titiz çalışma sonrası bu seyahatler belirleniyor. Ben hep şunu söyledim; genellikle tekil olayların üzerinde yoğunlaşarak, o günkü aktüel tarafları üzerinden siyasi tartışma haline getirmeyi maalesef başarıyoruz. Çok büyük kısmının evet yeni bir anayasaya ihtiyacımız var dediğini biliyoruz. Türkiyede anayasa değişikliğine hayati ihtiyaç vardır. Zaten demokrasi böyle bir şey. 400ü bulursa doğrudan doğruya değişikliği yapar, 360la referanduma gider. Aldığım ilk izlenimler TBMM çatısı altında siyasi partilerin bu konuyu seçimden sonra sıcak bakacağı yönünde görüşe sahibim. TBMMnin açılışında, bütçe görüşmelerinde ilk ve son gün başkanlık eder. TBMM bu anlamda hele hele Türkiye bölücü örgütlerle mücadele ederken, çevresi terör ağlarıyla kuşatılan bir ülke olarak, 15 Temmuzda doğrudan hedef haline gelmiş devlet olarak tabii ki kendisini korur. Meclis Başkanı olarak şuna dikkat ettim, iki yargı kurumunda ihtilafta TBMMnin taraf olmaması için böyle bir yol izlendi. Can Atalayın bu kararıyla ilgili süreçte öncelikle, birinci aşamada biz Meclis Başkanlığı olarak beklettik. Burada kesinleşmiş mahkeme kararının sadece Mecliste okutulması, daha doğrusu Meclisin bilgilendirilmesi zaruri bir adımdır. Yıllar içinde oluşmuş. Yarın seyahate çıkıyorum diyerek kendiliğinden oluşturulan süreç var. Sonunda da bu kararın, bilgilendirme amacıyla okundu dedi. Bu çok zor tabi. Siyaset de bütünleşik bakış açısıyla bunlar üzerinde çalışmalıdır. Bir fezlekenin gelmesiyle milletvekilliğinin düşürülmesi. Habertürkte canlı yayına katılan Kurtulmuş, Can Atalayın vekilliğin düşürülmesi teamüllere tamamen uygun. Bugün uygulamada karşımıza yargı yükü ortaya çıkıyorsa bunu değerlendirmek siyasetin meselesidir. Gönlümüz arzu eder ki 600le çıksın. Teamül, yazılı olmayan kurallardır. 64 madde üzerinde partilerin uzlaştığı anayasa teklifi var. Bugün belki 94 maddede uzlaşılabilecek. Sonunda Anayasanın amir hükmü gereğince kesinleşmiş yargı hükmünün Mecliste okunmasının zarureti var. Olağanüstü bir yük var. Örneğin Anayasanın 14. İstinaflarla ilgili beklentilerin karşılanmamış olması var. Türkiyede kronikleşmiş olan birtakım meselelerde adım atmamızın zaruri olduğuna inanıyorum. Birtakım partizan yaklaşımları bir tarafa bırakarak. Zaten nöbetçi Meclis Başkanvekili arkadaşımız kimse onu okutacaktır. Yargıçlar oturup yasa yapamayacaklarına göre. Burada iyi niyetli gayret ortaya konursa ortak bir nokta ortaya konabilir. 23 Nisan oturumlarına başkanlık eder, özel oturumlar olursa başkanlık eder. Özellikle seçilmişlerin hakkını hukukunu koruyan yeni bir anlayış içerisinde ele alınması gerekir. Sonuçta bir aritmetik var. Bunu çözebilmek için yüzlerce AYMnin yargıç alması lazım. Gerçekten son derece haksız, mesnetsiz bir suçlamadır. Oturumda olduğu bir gün tek tek milletvekili arkadaşlarımızı çağırsak. Milletvekilliği düşürülmesi başka bir süreç, milletvekilinin düşmesi başka süreç. Kurtulmuş, Can Atalay'ın vekilliğin düşürülmesi teamüllere tamamen uygun. Bunu bütünleşik yargı sistemi ile ele alınması lazımdır. Hem sürecin tamamlanması hem de ola ki, yeni bir hak ihlali kararı verilirse yerel mahkemenin uyma ihtimali dolayısıyla bir süre beklettik. Belki komisyon üzerinden bu çalışmaları sürdürmek doğru yöntemdir. Yüzlerce toplantı yapılmış. Ondan sonra yöntem bulunur. Bunu çözecek olan yer siyasettir. Bu işin doğru zemini TBMMdir. İki yargı kurumu açısından içtihat, görüş farklılıkları ortaya çıktı. Hakikaten uzun saatler süren, kavgaya gürültüye zemin hazırlayan bir zemin içerisinde. Birisi yeni bir iç tüzüğe ihtiyacımız var. Rakamı yanlış biliyor olabilirim, 165 bin bireysel başvuru dosyası var. ",TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasa'ya aykırı kararın Meclis'te okutulmasını savundu. 360ı bulmak bile bugünkü parlamentoda bir uzlaşıyı gerektiriyor. Kararın Mecliste okutulmasıyla TBMMnin seyahati arasında bağlantı yoktur. ÖNYARGISIZ MASAYA OTURULMALIÖnce herkesin önyargısız şekilde masaya gelmesi lazımdır. Her partinin siyasi atmosferinden uzak insanlar için hangi konuların önem arz ettiği, anayasal reforma ihtiyaçlar tartışıyor. Hiçbir parti tek başına 360 almadığına göre bu bile bir uzlaşıyı gerektiriyor. 12 Eylül Anayasası erkler arasındaki tanımları zaman zaman muğlak hale getirerek, bazı potansiyel tartışma alanları bünyesinde barındıran anayasa. YARGI YÜKÜ ORTAYA ÇIKIYORSA BUNU DEĞERLENDİRMEK SİYASETİN MESELESİDİRAnayasa Mahkemesinin bireysel başvuru meselesi son yıllarda kabul edilmiş bir şeydir. Burada Yargıtay da kendi yetkilerini kullanırken ilgili anayasada yetkilerini kullanarak süreci oluşturuyor. Anayasa meselesinin konuşulacağı yer Türkiyenin tamamıdır. Türkiye uluslararası alanda çok ciddi şekilde demokratik açılım açısından eli rahatlamıştır. Niye hak ihlali için insanlar oraya müracaat ediyor. SÜREÇ TEAMÜLLERE TAMAMEN UYGUN YÜRÜTÜLDÜKurtulmuşun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:Teamüllere tamamıyla uygun bir uygulama yapılmıştır. Sonunda da bu kararın, bilgilendirme amacıyla okundu dedi. İyi niyetle bir araya gelerek, önyargılar olmaksızın, anayasa tartışmanın doğru yöntemlerle tartışılmasıdır. Ben mahkemede hakkımı alamadım diyor ve başvuruyor AYMye. Geçmiş dönemlerde de bu şekilde doğrudan mahkemenin, Yargıtayın kararıyla düşürüldüğü vakalar var. Bazıların söylediği gibi yeni bir anayasa yapamaz görüşü kabul edilemez.